İngiltere: Husilere karşı doğrudan harekete geçmeye hazırız

İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, The Telegraph gazetesi için “Kızıldeniz’i korumalıyız” başlıklı bir yazı yazdı. Shapps, Kızıldeniz’deki gemilere yönelik saldırıları nedeniyle ülkesinin Husilere karşı ‘doğrudan harekete geçmeye hazır olduğunu’ söyledi.

İngiliz Kraliyet Donanması’na bağlı HMS Diamond’ın aralıkta Kızıldeniz’de ticari gemileri hedef aldığından şüphelenilen insansız hava aracını füzeyle vurarak imha ettiğini hatırlatan Shapps, geminin uluslararası çabaları desteklemek üzere Kızıldeniz’e gönderildiğini savundu.

‘BİNLERCE MİL UZAKTA DA OLSA İNGİLTERE’DEKİ HERKESİ ETKİLİYOR’

Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, Kızıldeniz’deki durumun son derece ciddi olduğunu ve binlerce mil uzakta olmasına rağmen İngiltere’deki herkesi etkilediğini ileri süren Savunma Bakanı Shapps, bazı ticari denizcilik şirketlerinin dünya çapında mal taşımak için Kızıldeniz rotasını kullanmaktan vazgeçmeye zorlandığını belirtti.

Bakan Shapps, aralarında İngiliz enerji şirketi British Petroleum (BP) ve Danimarkalı denizcilik şirketi Maersk’in de bulunduğu 12 uluslararası şirketin Kızıldeniz’den geçişi askıya almak zorunda kaldığına değindi. Shapps, ayrıca konteyner gemilerinin yanı sıra petrol ve kimyasal tankerlerin de Avrupa’ya ve başka yerlere ulaşmak için Afrika’da 5 bin millik dolambaçlı yolu kat etmek zorunda kaldığına işaret etti.

‘HUSİLERİN SALDIRILARI YÜZDE 500 ARTIŞ GÖSTERDİ’

Bu durumun, küresel tedarik zincirlerinde uzun gecikmelere ve aksamalara neden olduğunu savunan Shapps, bunun mağazalardaki fiyatlar üzerinde de ekonomik etkisi olduğuna dikkati çekti. Uluslararası nakliye için sigorta maliyetlerinin aralık başından bu yana 10 kat arttığını aktaran bakan, geçen kasımdan aralığa kadar yüzde 500 artış gösteren Husilerin saldırılarının denizcilerin hayatlarını riske attığını kaydetti.

Savunma Bakanı Shapps, saldırıların bölgeyi istikrarsızlaştırdığını belirterek, Kızıldeniz’deki saldırganlığın devam etmesinin bölge çapında bir çatışmayı tetikleyebilecek yanlış hesaplama ve tırmanış riski taşıdığı değerlendirmesinde bulundu.

‘KIZILDENİZ’İ KORUMAZSAK TEHDİTLER İÇİN CESARET VERMİŞ OLURUZ’

Husilere atıfla kötü niyetli aktörleri hukuka aykırı el koyma ve saldırılardan sorumlu tutmakta kararlı olduklarını söyleyen Shapps, makalesinde şu ifadelere yer verdi:

“Kızıldeniz’i korumazsak, Güney Çin Denizi ve Kırım dahil başka yerleri tehdit etmek isteyenleri cesaretlendirmiş oluruz. Müttefiklerimizle birlikte sağlam durmalı, inançlarımız için sağlam durmalı ve bu olayların ortasında kalan masum insanlar için sağlam durmalıyız. HMS Diamond’ın bu ayın başlarında gösterdiği gibi, doğrudan harekete geçmeye hazırız ve Kızıldeniz’de seyrüsefer özgürlüğüne yönelik tehditleri caydırmak için daha fazla harekete geçmekten çekinmeyeceğiz.”

HUSİLER: ABD’NİN SALDIRISINDA 10 KİŞİ ÖLDÜ VEYA KAYBOLDU

İngiltere Savunma Bakanı’nın makalesi, ABD’nin Kızıldeniz’deki Husi botlarına saldırı düzenlediği dönemde yayınlandı.

Yemen’deki Husiler, ABD’nin Kızıldeniz’deki botlarına düzenlediği saldırıda 10 Husi milisin öldüğünü veya kaybolduğunu duyurdu. Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, X (eski adıyla Twitter) sosyal medya platformundan konuya ilişkin paylaşımda bulunarak, “Kızıldeniz’deki düşman ABD kuvvetleri, Yemen deniz kuvvetlerine (Husilere bağlı) ait üç bota saldırdı. Saldırıda mürettebattan 10 kişi öldü veya kayboldu” dedi.

‘BU SUÇUN SONUÇLARI OLACAK’

Saldırının Husilerin ‘güvenlik ve istikrarı sağlama ve deniz seyrüseferini koruma görevlerini yerine getirirken’ gerçekleştiğini savunan Husilerin askeri sözcüsü, ‘bu suçun sonuçları ve yansımalarından ABD’nin sorumlu olacağını’ söyledi.

Kızıldeniz’deki ABD askeri hareketlerinin İsrail gemilerini korumayı amaçladığını belirten Seri, ‘ABD’nin Yemen’in, Filistin ve Gazze’deki mazlumlara destek konusunda dini, ahlaki ve insani görevini yerine getirmesine engel olamayacağını’ kaydetti.

CENTCOM: 4 HUSİ BOTUNDAN 3’Ü BATIRILDI

ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM), sosyal medya platformu X hesabından dün yapılan bir açıklamada, Singapur bayrağı taşıyan Danimarka’nın işlettiği “Maersk Hangzhou” adındaki ticari yük gemisinin bir gece önce Kızıldeniz’in güneyinden geçerken füzeyle vurulduğunu bildirerek yardım istediği belirtilmişti.

Açıklamada, bunun üzerine “USS Laboon” ve “USS Gravely” askeri gemilerinin bölgeye intikal ederek, Yemen’de Husilerin kontrolündeki bölgelerden gemilere doğru ateşlenen iki gemi savar balistik füzeyi düşürdüğü aktarılmıştı.

CENTCOM, geminin, 24 saatten kısa bir süre içinde ikinci kez imdat çağrısında bulunarak 4 küçük Husi botunun saldırısına uğradığını bildirdiğini açıklamıştı. ABD helikopterlerinin imdat çağrısına yanıt verdiği ve ‘meşru müdafaa kapsamında ateşe karşılık vererek 4 küçük bottan üçünü batırarak mürettebatını öldürdüğü’ kaydedilmişti.

PENTAGON’DAN KIZILDENİZ’DE HUSİ KARŞITI ‘GÖREV GÜCÜ’

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları karşısında Husilerin Kızıldeniz’deki saldırıları da artarken, Pentagon, 6 Aralık’ta Yemen’deki Husi güçlerinin Kızıldeniz’deki ticari gemilere yönelik saldırılarına karşı uluslararası “Deniz Görev Gücü” kurulması için görüşmeler yaptıklarını bildirmiş, 18 Aralık’ta da “Refah Muhafızı Operasyonu” adında çok uluslu bir misyonun oluşturulduğunu duyurmuştu.

Buna karşılık olarak, Yemen’deki Husilerin lideri Abdülmelik el-Husi, ‘Amerika’nın gerilimi tırmandırmaya yönelik herhangi bir eğilimi veya Yemen’i hedef alması karşısında boş durmayacaklarını’ belirtmiş ve ‘ABD’yi İsrail gemilerini korumak amacıyla Kızıldeniz’i askerileştirmeye çalışmakla’ suçlamıştı. (DIŞ HABERLER)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir